Fototerapi ile Sedef Tedavisi

Son yıllarda sıklıkla tercih edilen Fototerapi ile sedef tedavisi, doktor gözetiminde yapılması gereken, sedef tedavisinde oldukça etkili aynı zamanda egzama tedavisinde de kullanılan bir yöntemdir. Bu yazımızda sizlere fototerapi yöntemi ve detaylarından bahsedeceğiz.

Sedef Hastalığı Neden Olur?

Sedef hastalığı net olarak belli bir sebebe dayanmamakla beraber pek çok sebebin birleşiminden de ortaya çıkabilir. Bağışıklık sistemi düşük olanlarda ciltte iltihaplanmaya, oluşan iltihaplarda cilt hücrelerinin hızlı çoğalmasına ve sedef hastalığına sebep olmaktadır.

Cilt hücreleri ortalama 30 günde bir yenilenir. Ancak sedef hastalığı olanlarda bu süre ortalama 3 ile 4 gün arasındadır. Bu derece sık yenilenen hücreler eskilerinin üzerinde binerek pütürlü yapının oluşmasına sebebiyet verir. Sedef hastalığı bu şekilde gelişir.

Sedef hastalığı aile bireylerinde görülebilir ve nesiller arası aktarılabilir. Ancak sedef hastalığı bulaşıcı değildir yani bireyden bireye geçmez. Sedef hastalığını tetikleyen bazı koşulların meydana gelmesi bu hastalığa sebep olabilir. Cilt üzerinde meydana gelen kesik, sıyrık ya da cerrahi müdahaleler, depresyon, stres, bipolar bozukluklar, sıtma ve bazı tansiyon ilaçları, fazla alkol tüketimi ve sigara kullanımı sedefi tetikleyen başlıca etmenlerden olabilir. Bu gibi durumların çokluğu ya da birden fazlasının bünyede barınması sedef hastalığına kapı açabilir.

Bu hastalık ağırlıklı olarak kış ve soğuk mevsim dönemlerinde görülmekle beraber hastalığın sizden uzak durması için sıcak ve nemli alanlarda bulunmayı tercih edebilirsiniz. Sedef hastalarının vücudunda meydana gelen herhangi bir kesin ya da çizik sedefin tetiklenmesine sebebiyet verebilir. Ortalama her 4 kişiden birinde bu şekilde tekrar eden sedef hastalığı bulunmaktadır. Yazımızın devamında sizlere bu sedef hastalığının belirti ve çeşitlerinden bahsetmek istiyoruz.

Sedef Hastalığının Belirtileri ve Çeşitleri Nelerdir?

Sedef hastalığının pek çok türü bulunmaktadır. Kişide beliren sedefin türüne göre hastalığın belirti ve ilerleme şekli de değişkenlik gösterebilir. Yaygın olarak dairesel biçimde sedef hastalığı görülmekle beraber bu türde kırmızı pütürlü lekeler ve gümüş renkli pulla kaplı bir deri görülebilir. Cilt üzerindeki bu yüzeyler kaşıntı ve ağrı yapmakla beraber bazı durumlarda kaşıntı ve kanamalarda meydana gelebilir. Ağır vakalarda bu dairesel biçimdeki sedef bölgeleri daha büyük alanları kaplayacak şekilde büyüyerek birleşebilir, çukurlaşma meydana getirebilirler. Bu çukurlaşmalar özellikle el ve ayak bölgelerinde görülebilir. Bazı durumlarda tırnakların kırılması, yerinden çıkması gibi hoş olmayan sonuçlar doğurabilir.

Sedef hastalığının bir diğer çeşidi olarak genel olarak yetişkinlerde görünen el, avuç ve ayak tabanında görünen iltihapsız, beyaz ya da sarı sıvı ile dolu küçük kapsüller şeklinde görünen, pütürlü yapılı ve kızarık şekilde bir sedef hastalığı mevcuttur. Diğer türü de genelde çocuk ve gençlerde görünen, damlacık şeklinde gutat isimli bir sedef hastalığıdır. Çocuklarda uzuv ve gövdede kırmızı lekeler şeklinde olur. Solunum yolu enfeksiyonları ve boğaz, bademcik iltihapları, stres, yaralanmalar, bazı ilaçlar direk olarak bu sedef türüne sebep olabilir.

Kasık bölgesi, koltuk altı, göğüs altı gibi vücudun kıvrımlı alanlarında kırmızı renkte yaralar şeklinde ters yerleşimli diğer adıyla inverse sedef hastalığı da yaygın olarak görülebilmektedir.

Bir diğer sedef hastalığı olan eritrodermin sedef hastalığı, cildi yakma potansiyeli olan pullu tabakalar halinde dökülmelerin olduğu bir türdür. Bu hastalığı şiddetli güneş yanığı, bazı ilaçların yan etkisi, ekfeksiyonlar gibi durumlar tetikleyebilir. Bu sedef türünün hızlı bir şekilde tedavisine başlanmaması durumunda ağır hastalık ve sorunlara sebep olabilir. Sedef hastalığı bazı durumlarda eklem ağrıları ve romatizmal durumlara yol açabilen sedef romatizması gibi durumlar da görülebilir.

Sedef hastalığı muayene ile tespit edilebilir. Bunun için aktif olduğu dönemlerde fiziksel muayene gereklidir. Saç derisi, kulak, dirsek, diz göbek bölgesi gibi alanların yanı sıra tırnak ve parmak bölgesi gibi alanların kontrol edilmesi gerekir. Bazı durumlarda muayenenin yanı sıra biyopsi gerekebilir. Biyopsi deriden alınan parça ile cildin enfekte olup olmadığı ya da sedefin türü gibi bazı sonuçlar çıkartılabilir. Bu iki yolun dışında farklı bir tespit durumu sedef hastalığı için mevcut değildir.

Parapsoriasis hastalığı sedefe benzediği için sıklıkla karıştırılabilir. Parapsoriasis hastalığı nadir görülen bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık net olarak sadece biyopsi ile tespit edilir. Parapsoriasis hastalığı sonucu kansere kadar dönebilir. Dolayısı ile mutlaka ivedilikle tedavi edilmesi gerekir.

Fototerapi (Işık Tedavisi) Nedir?

Fototerapi ile Sedef Tedavisi UV ışınları kullanılarak doktor gözetiminde ve düzenli seanslarla yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu işlemin yapılması için farklı ebatlarda ve uygulama bölgesine uygun biçimce cihazlar kullanılabilir. UVA, UVB ve UVC şeklinde 3 farklı güneş ışığı türü vardır. Deri ve cührevi hastalıklarda UVB yani ultraviyole b ışınları ya da hap şeklinde UVA ışınları kullanılmaktadır.

UVB ışınları tedavi sonrasında deride kızarıklıklar oluşturabilir. Fototerapinin etkisini artırmak için bazı ilaçlar ve ya bazı kremler kombinlenebilmektedir.

Fototerapi başta sedef olmak üzere, lenfoma, egzama, liken planus gibi pek çok deri hastalığında da kullanılmaktadır. Tedaviden önce hastalığın ve derinin tipi belirlenerek kullanılacak UV ışınının süresi, dozu ve seans sayısı belirlenir. Bu uygulama mutlaka doktor kontrol ve gözetiminde yapılmalıdır. Aksi durumda deri bölgesi için daha yüksek riskli sonuçlar doğurabilir. Solaryumlarda UV uygulaması sırasında kontrol, denetim ve değerlendirme olmadığı için pek çok Dermatoloji derneği tarafından cilt kanseri riskini artırdığı gerekçesi ile önerilmemektedir.

Sedef Kontrol Edilebilir Bir Hastalık Mıdır?

Sedef tedavisi biten bir tedavi değildir. Bazı durumlarda ömür boyu sürebilmektedir. Uygun ve doğru tedavi ile hayat kaliteniz üst sınırlara ulaşabilir. Bunun için doktor kontrolünde uygun tedailerin uygulanması gerekmektedir. Sedef tedavisinde uygulanacak tedavi, hastalığın geliştiği ve seyrettiği bölgeye göre seçilmektedir. Şayet hastalık vücudun yüzde 20’lik bir alanına kadar bir alana yayılmışsa krem ve ilaç kombin tedavileri tercih edilmektedir.

Ancak hastalığın yayılma durumu bu sınırın üstünde ise ya da genital bölgede ve ellerde oluşum varsa hastalık şiddetli boyutta kabul edilir ve farklı tedavi şekillerinin uygulanması gerekir. Sedef hastalığı tedavisi uygulanırken amaç her zaman hastalığın yayılması ve çoğalmasını engellemektir. Aynı zamanda derideki tahribatı azaltmak ve ortadan kaldırmak hedefler arasındadır. Uygulanan tedaviler ile dökülmeler ortadan kaldırılır, deri normal haline döner. Tedavi sonrasında ise hastanın durumunu tetikleyen durumlara karşı, sedefin yeniden tekrar etmemesi için kontrollü bir yaşam önerilir. Böylece sedef hastalığı kontrol altına alınmış olur.

Sedef Hastalığı Tedavisi Nelerdir?

Sedef hastalığında kullanılan tedaviler özetle 3 grupta toplanabilir.

  • Krem kullanımıyla, deriye dışarıdan müdahale ile uygulanan tedaviler.
  • UV ışınları kullanılarak hastalığın kurutulması yöntemi
  • Ağızdan alınacak ilaçlar ve çeşitli iğnelerin kullanımı yöntemi

Topikal Tedavi Yöntemi

Başlangıç seviyesindeki hafif sedef rahatsızlıklarında kullanılan bir yöntemdir. Bu grup sınırlı hastalığa sahip vücudun sadece yüzde 5’ini kaplamaktadır. Bu tedavi fototerapi alan hastalardaki dirençli yaraların azalmasında destek tedavi olarak kullanılır.

Fototerapi Yöntemi

Güneş ışığının belli oranlarla doktor kontrolünde vücuda ve hasta bölgeye verilmesi ile uygulanan yöntemdir. Haftada maksimum 3 defa uygulanan yöntem tarak benzeri bir alet ile vücuda uygulanır.

İlaç ve İğne Tedavileri

Hafif derece ya da orta derecede olan sedef hastalığı tedavilerinde oral yöntemler kullanılarak vücuda alınan ilaçlar ve iğne alternatifleri kullanılır. Eklem romatizmaları, obezlik, diyabetik rahatsızlıklar ve kalp rahatsızlıkları gibi yan hastalıkların boy göstermesini engellemek için zamanında ve etkin bir tedavi uygulanmalıdır. Her hastada belirtiler ve yaralar farklı seyredebileceği gibi tedaviden beklenti her zaman tam çözüm değil aşama aşama iyileşme şeklindedir. Doktorunuz ile senkron olarak tedaviyi uygulamanız bu yöntemde en etkin yoldur.

Fototerapi Yönteminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hastalığın seyrini değiştirebilen bu tedavi yönteminde doktor kontrolü ve iletişiminde hücrelerin çoğalması engellenir.  Günümüzde sıklıkla kullanılan bu tedavide öncelikle yaş grubuna göre farklı tahlil ve sonuçlara ulaşılmış olması gerekiyor. Kronik rahatsızlıklar ve vücut yapısı da başlıca tahlil sebeplerindendir. Dermatoloğunuzun gözetiminde farklı birimler ile senkron çalışılarak Fototerapi ile Sedef Tedavisi uygulanabilir. Aksi durumda farklı rahatsızlıkların tetikleyicisi olması muhtemeldir. Vücuda UV ışınları verilmesi ile yapıldığı için doktor bilgisi ve kontrolü en üst düzeyde olmalıdır.

Fototerapi ile Sedef Tedavisi Yöntemini Kimler Tercih Etmelidir?

UVA, UVB ve UVC ışınları güneş ışınlarının çeşitleridir. Deri ve zührevi hastalıklarda UVB ışınları tedavi olarak kullanılmaktadır. İlaç olarak alınması gerekilen durumlarda ise UVA şeklinde vücuda alınır. En çok tercih edilen yöntem ise UVB ışınları şeklindedir. Fototerapi ile Sedef Tedavisi yöntemine başlamasından önce hastanın hikayesi önemlidir. Hastada tedaviye engel oluşturacak bir durum var ise bunlar saptanır. Genetik hastalıklar, kalp sorunları gibi hastalıkların belirlenmesi durumunda hastaya uygulamada UVB tedavisi başlanmaz. Bu tedavi sıklıkla çocuklara, gebelere ve yaşlılara tercih edilir. Tedavi düşük dozlarda başlanır ve doz artışı kızarıklıkların şiddetine göre değiştirilir.

Bu uygulama yaraların tamamen ya da büyük çoğunluğunun yok edilmesi sürecine kadar sürdürülür. Uygulamaya ara verilmesi gerektiği durumda dozlar tekrar hesaplanarak verilir. UVB uygulamasındaki yaygın görülen yan etki cilt kızarıklığıdır. Bazı vakalarda kaşıntı da görülebilir. Göz hasarlarına karşı mutlaka koruyucu gözlük takılması gereklidir.

Fototerapi Tedavisinin Yan Etkileri

UVB tedavisinde başarı oranı oldukça yüksektir. Fakat hastalık bazı durumlarda tamamen ortadan kalkmayabilir. Hastalığın tekrar etmesinin süresinin artırılması gibi önemli bir başarı sağlanır. Hastalığın tekrar etmesindeki en büyük etken hastanın genetik yapısı, vücut bağışıklık sisteminin düzeyi ve stresli ortamda bulunması ya da strese yatkınlığı olarak belirlenebilir. Bunun dışında vücutta bıraktığı kızarıklık ve bazı vakalarda görülen kaşıntı dışında, uygun dozlarda yapılmış bir Fototerapi ile Sedef Tedavisi nin farklı bir yan etkisi bilinememektedir.

Begonya olarak sizlere Fototerapi ile sedef tedavisi ve bu konu ile ilgili tüm detayları paylaştık. Fototerapi ciddi bir tedavi yöntemi olmakla beraber hastalığın çözümünde yüksek başarı oranı ile dikkat çekmektedir. Sedef tedavisinde bitkisel yöntemlerin yanı sıra toplumda en çok tercih edilen ve hastaların sosyal hayatını büyük ölçüde kurtaran bir tedavidir. Doktor gözetimi, bilgisi ve kontrolünde yapılmasının öneminin yanı sıra hastanın da bu tedaviye uygun bir fizyolojisinin olması elzemdir. Sizler de Fototerapi ile Sedef Tedavisi yönteminden faydalanmak isterseniz sağlık açısından mutlaka bir dermatolog ile görüşmeli, onayını almalı ve doktor gözetiminde tedavinize uygun dozlarda ışın alarak başlamalısınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir